İYİ FİKİRJames Webb Young’ın mediacat yayınlarından çıkan “İyi fikir Bulma Tekniği” adlı kitabını yeni bitirdim.
Kitap, işi fikir bulmak olan herkesin; Reklamcıların, pazarlamacıların, işletmecilerin aslına bakarsınız çalıştığı işe, ya da kendi hayatına katma değer yaratmak isteyen herkesin, bu süreç içerisinde, kendi kendine ilk sorduğu sorudan hareketle “İyi Fikir nasıl bulunur ?” probleminin cevabını bulmaya çalışıyor.
Ben, bu tarz, altın anahtarlar vaad eden kitaplara, kişilere hep mesafeli yaklaşmışımdır.
Ama, bu kitabın biraz farklı olduğunu düşünüyorum. 1940′lı yıllarda yazılan bir kitap olduğunu hesaba katarsak ve hala bir çok aklı selim insan için başucu kitabı olduğunu düşünürsek “acabamın” yersiz olmadığını siz de anlayabilirsiniz. Kitap, sizi acaba gerçekten bir yöntemi olabilir mi? Ya da daha doğrusu, yöntemleri uygulayabilecek ya da fırsatları görebilecek duruma, bakış açısına nasıl gelebilirim sorularını sorduruyor. En azından bana sordurdu.
Bu sürecin evrensel bir anahtarı, süreci olabilir mi diye düşündüm. James Webb Young olduğunu söylüyor. Hatta bunu kesin bir sürece bağlıyor.

Ve şöyle diyor; ”Fikirlerin üretimi aynı Ford’ların üretim süreci gibi kesin bir sürece dayalıdır. Fikirlerin üretimi de bir montaj fabrikasında gerçekleşir. Bu üretim zihin, öğrenilebilir ve kontrol edilebilir etkin bir yöntem izler ve bu yöntemin etkili bir şekilde kullanılabilmesi için, başka herhangi bir iş aletinde olduğu gibi, tekniğin, pratik yaparak geliştirilmesi gerekir”

Süreci ise aşağıdaki gibi formüle ediyor.

  1. adım: Zihin hammaddeleri bir araya getirmeli
  2. adım: Zihin tüm bu malzemeyi öğütme sürecine girer.
  3. adım: Tüm konuyu ve problemi mümkün olabildiğince zihninizden atıyorsunuz.
  4. adım: Boşluktan bir fikir ortaya çıkıyor.
  5. adım: Yeni doğmuş fikrinizi alıp gerçek dünyaya bırakıyor ve nasıl başarılı olduğunu görüyorsunuz.

Hammaddelerin bir araya getirilmesi diye söz edilen bölüm, kişinin fikir aradığı konuda detaylı bir inceleme yapmasını gerektiriyor. Uzun ve yıpratıcı bir dönem.
En önemli olduğunu düşündüğüm madde; “Zihnin malzemeyi, fikri öğütme sürecine girmesi. ”Bence düğüm burada çözülüyor.
Evet Hammaddeleri topladık. Peki, zihin bunlar arasındaki bağı görmeye hazır mı? Bu bağı görmek için yeterli deneyime ve tecrübeye sahip mi?
Asıl sorulması ve üzerinde durulması gereken sorunun bu olduğunu düşünüyorum.
Geçen hafta blogları gezinirken, Fatih Bektaş’ın reklam desing adlı blogunda ki bir görsel dikkatimi çekti.

goodideafull2

Görselde, “Hayatınızdaki Fonksiyonumuz” yazısının hemen altında CTRL + Z yazılı. Bilgisayar kullanıcılarının sık sık kullandığı, yaptığınız hataları ya da bir önceki işlemenizi geri getirmenizi sağlayan bir tuş kombinasyonu.
Hemen Altındaki logo’da ise Bir sigorta şirketinin amblemi var.
CTRL+Z kombinasyonunu bilen birisi olarak, aklımda ilk beliren düşünce sigorta şirketlerinin hayatımızdaki hataları geri almamızı ya da kaybettiklerimizi geri getirmemizi sağlayan bir fonksiyonu olduğuydu.
Aradaki ilişkisel bağı görmek için geçmiş deneyim ve tecrübelerimden yararlandım.
JWY kitabında bazı tecrübeleri yaşamadan bazı durumlarda yetersiz olacağımızın altını çiziyor.

Olaylar arasındaki bağ örgüsünü çözebilecek seviyeye ve tecrübeye geldiyseniz ki birikim+zaman+deneyim gibi önemli faktörleri barındırdığını düşünüyorum.
O zaman sorun yok. Fikir zaten “kendiliğinden”! gelecektir.

Anlayacağınız altın anahtar yok. İş yine %99’luk ter kısmında bitiyor.

Kaynak: http://www.ahmetdurmusoglu.com/iyi-fikir-nasil-bulunur.html